- Mehmet Ağar
- Korkut Eken
- Tolga Ağar
- Erkam Yıldırım
Bir suç örgütü lideri olmaktan aranan, kendi deyimiyle "megaloman" Sedat Peker , sosyal medyasında değindiği bu isimlerin bir suç örgütü olmalarından yakınmaktadır...
Bu kişilerin hem yurt içi hem de yurt dışında bir çok suç işlediğini sosyal medya hesaplarından yayınladığı ve milyonlarca kişi tarafından izlenen videolarında kendine has uslubuyla haykırmaktadır.
Devlet içerisinde örgütlenmiş bir suç şebekesinin varlığından, bu örgütün cinayet, tecavüz, gasp, işkence, uyuşturucu ticareti, şantaj, yaralama, yağma gibi suçlara işaret etmektedir:
Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanvekili ve eski Başbakan Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ın da bu yeni güzergahı oluşturmak için Venezuela'ya gitmesi;
- Yeni bir kokain ticareti rotasının oluşturulması için Venezuela'ya gidilmesi;
- Kolombiya limanında 4 ton 900 kilo kokain yakalanması;
- Yeldana Kaharman'a tecavüz ve cinayet;
- gazeteci ve yazar Kutlu Adalı suikast ı;
- gazeteci ve yazar Uğur Mumcu suikastı;
- Halil Falyalı isimli kişi aracılığıyla gerçekleştirilen para transferi ve aklamaları;
- Altınbaşlar isimli aileye komplo kurulması;
- Bodrum Marinaya hukuksuz biçimde el konulması...
Bir suç örgütü lideri olmakla isnat edilen bir şahsın bu önemli açıklamalarını inceleyecek olursak uyuşturucu kaçakçılığı dışındaki suçlar hakkında uluslararası alanda kanaatimce herhangi bir yaptırım veya zorlama yapılması imkansız gözükmektedir.
Uyuşturucu ile mücadele, uluslararası işbirliği gerektiren ortak bir sorumluluktur ve Türkiye Cumhuriyeti, yasalarında ve uluslararası anlaşmalarda bu sorunla mücadelede önemli bir işlev üstlenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, başta 1961 Tek Sözleşmesi, 1971 Psikotrop Maddeler Sözleşmesi, 1988 BM Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığı ile Mücadele Sözleşmesi ve 1961 Tek Sözleşmesini tadil eden 1972 Protokolü olmak üzere ilgili bütün anlaşmalara taraf olmuştur ve 106 ülke ile uyuşturucuyla mücadele alanında işbirliğine dair hükümler içeren 200’ün üzerinde belge imzalamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti ayrıca Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi (United Nations Office for Drugs and Crime-UNODC) ve Avrupa Konseyi çerçevesinde yakın bir işbirliği yürütmektedir.
Hatta Ankara’da uyuşturucu ve örgütlü suçlarla mücadele alanında eğitim vermek üzere “Türkiye Uluslararası Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Mücadele Akademisi” de kurmuştur ve bu vesileyle Türkiye’de çeşitli ülkelere mensup yabancı irtibat memurları görev yapmaktadır.
Anlayacağımız, uyuşturucu ile mücadele için zorunlu bir uluslararası ortak çalışma yapmaktayız.
Bugüne dek herhangi bir savcımızın devlet erkanının yakın çevresinde yer almış olan Sedat Peker'in açıklamalarını ciddiye alıp üzerine herhangi bir soruşturma açtığını görmedik, duymadık.
Günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nde erkler ayrılığı uygulamasındaki yargı bağımsızlığından söz edemiyoruz.
Cumhurbaşkanımıza bir zeval gelmesini kimse istemez.
Devlet erkanını zan altına sokabilecek bu isnat edilen uluslararası cürümler konusunda velev ki bir yabancı ülkenin yüksek yargıcı ciddi olgular olduğuna inandı ve soruşturma için adım attı, örneğin kendi ülkesini içine çekecek belirli konular hakkında Peker'i sorgulamak için diplomatik girişimler içerisine girdi...
Aşağılanmış, pis hissedermiyiz kendimizi? Ve bu, size güzel bir ders verelim çıkışları uluslararası bir krize yol açabilir mi?
Biz diyoruz ki çirkin dil, çirkin tavır, çirkin ilişkiler ve tehditler olmasın ...
Avukat/ Brüksel
Yorum Yazın
Facebook Yorum